TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Kültür ve Turizm Bakanlığının 2024 yılı bütçe görüşmeleri sürüyor.
Bütçe üzerinde söz alan İYİ Parti İzmir Milletvekili Ümit Özlale, Kültür ve Turizm Bakanlığının, ülkenin cari açığının kapanması noktasında görevinin büyük olduğunu söyledi.
Dünya Ekonomik Forumu’nun, seyahat ve turizm gelişmişlik endeksine bakıldığında Türkiye’nin 49’uncu sıradan 42’inci sıraya yükselmesinin turizmde sevindirici gelişmelerin yaşandığını gösterdiğini ifade eden Özlale, “Türkiye’nin önümüzdeki dönemde seyahat ve turizm gelirlerinin 47 milyar dolardan 86 milyar dolara çıkması öngörülmüş. Bu artış hedefi çok iddialı. Artışın sebebi, tahminen cari işlem açığını sıfırlamak için bakanlığın üzerine getirilen bir yük gibi duruyor.” dedi.
Özlale, turizm gelirlerinin öngörülen 86 milyar dolar seviyesine ulaşmasının dünyada Türkiye’yi ilk sıraya getireceğini ancak turizme ayrılan bütçe ile bu hedefe ulaşmanın zor olacağını dile getirdi.
Sanat, kültür ekonomisi ve milli kültür için bütçeden daha fazla pay ayrılmasının beklendiğini ancak bunu göremediklerini belirten Özlale, “Madem kültür ve turizm bizim için önemli, o zaman ayrılan bütçe de beklentileri karşılayacak seviyede olmalı. Hazine ve Maliye Bakanı’nın bütçeye ayırdığı pay ile Sayın Bakan’ın konuşması arasında uyuşmazlık var. Eğer gerçekten turizmin geliştirilmesini istiyorsak bakanlığın bütçesini de buna göre artırmamız gerekir.” diye konuştu.
CHP Antalya Milletvekili Sururi Çorabatır, turizmin geliştirilmesi için yerel ve merkezi yönetimlerin bütüncül bir yaklaşımla hareket etmesi, altyapı ve üst yapının buna göre hazırlanması gerektiğini söyledi.
Özellikle kanalizasyonu olmayan ve turizm sezonunda nüfusunun 10 katı misafir ağırlayan yerleşim yerlerinin altyapılarının buna göre hazırlanmasının önemli olduğunun altını çizen Çorabatır, “Yapılan tanıtımlar, buraların gelişmesine katkı sunmuyor. Turizmin geliştirilmesinde belediyelerin kaynaklarının güçlendirilmesi bu noktada önemli. Bu kapsamda Avrupa örneğinde olduğu gibi tahsili yapılan konaklama vergisinin bir bölümünün yerel yönetimlere aktarılması uygun olacaktır.” dedi.
Çorabatır, turizm sektörünün gelecek yıllarda yaşayacağı en önemli sorununun kalifiye personel istihdamı olacağını kaydetti.
Kültür ve Turizm Bakanlığının, Milli Eğitim Bakanlığı ile imzaladığı protokolün proje okulları kapsamında devam ettiğini, bunun daha da geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan Çorabatır, pazar çeşitlenmesinden dolayı gelen misafirlerin kendi dillerinde hizmet alabilmesi için öğrencilerin yetiştirilmesini önemsediklerini aktardı.
Liselerin daha da cazip hale getirilmesi gerektiğini ve üniversiteye geçiş sınavlarında bu öğrencilere bir hak tanınmasının sektöre faydasının olacağını belirten Çorabatır, “Özellikle turizm bölgelerindeki personellerin en önemli sorunlarından birisi de kalacak yer problemi yaşamalarıdır. Bununla ilgili lojman tahsisinin bir an önce devreye girmesi personel için avantaj olacaktır. Ayrıca turizm geliştirme merkezlerinin yasal düzenleme yapılarak Kültür ve Turizm Bakanlığı kontrolü altında tekrar gündeme gelmesi de olumlu olacaktır.” diye konuştu.
“Turizm sektörü küresel turizme göre çok daha iyi bir performans sergilemiştir”
MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, turizmin, bir ülkenin dışarıya açılan en önemli tanıtım penceresi olduğunu söyledi.
Turizmin, ekonomik gelişme ve istihdam sağlama açısından da önemine vurgu yapan Kalaycı, turizmin, dünyadaki ve ülkelerdeki olumsuzlardan etkilenen bir sektör olduğunu, bunun pandemi sürecinde çok derinden hissedildiğini anlattı. Kalaycı, şöyle devam etti:
“Pandeminin yanı sıra savaş ve kriz, küresel anlamda artan enerji ve ulaştırma maliyetleri, yüksek enflasyon, seyahat maliyetlerini yükseltmiş ve tüketici harcamaları üzerinde baskı oluşturmuştur. Pandeminin yıkıcılığının hafiflemesiyle birlikte turizm sektöründe toparlanma sürecine girilmiştir. Uluslararası turist sayısı 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 111,5 oranında artarak 969 milyon kişi olarak gerçekleşmiş ancak 2019 yılı seviyesinin 33,8 altında kalmıştır. Uluslararası turizm gelirleri de 2022 yılında yüzde 75,5 oranında artarak 1,1 trilyon dolara ulaşmış olmasına rağmen 2019 yılı turizm gelirlerinin yüzde 74,6’sı seviyesindedir. Söz konusu veriler turizm sektöründe küresel çapta bir toparlanmaya işaret etmekle birlikte pandemi öncesi 2019 yılı düzeyine erişemediğini göstermektedir. Ülkemizde turizm sektörü 2021 yılında yakaladığı toparlanma eğilimini sürdürerek küresel turizme göre çok daha iyi bir performans sergilemiştir. 2022 yılında ülkemize gelen turist sayısı bir önceki yıla göre yüzde 71 oranla atarak 51,4 milyon, turizm gelirlerimiz ise yüzde 54 artarak 46,5 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.”
Kalaycı, 2019 yılında dünyanın en fazla turist ağırlayan 6’ncı ülkesi olan Türkiye’nin, 2022 yılında Fransa, İspanya ve ABD’nin ardından turist sayısı ile 4’üncülüğe, toplam gelirde ise 7’nci sıraya yükseldiğini belirtti.
Turizm sektörünün 2023 yılı 9 aylık performansının da memnuniyet verici olduğunun altını çizen Kalaycı, “2023 yılının Ocak-Eylül döneminde ülkemize gelen yabancı ziyaretçi sayısı geçen yıl aynı dönemlere göre yüzde 13,2 artışla 44 milyon 605 bin kişi olarak gerçekleşmiştir. Turizm gelirlerimiz de aynı dönemden itibaren yüzde 20,1 artışla 42 milyon dolara çıkmıştır. Turizm gelirlerimizin giderek atmasında, turist sayısının artışının yanı sıra kişi başına ortalama harcama ve günlük ortalama harcamaların da artması önemli bir etken olmuştur. Ülkemiz sahip olduğu bu kıymeti planlı, verimli ve etkili bir şekilde değerlendirdiği takdirde dünya turizminden aldığı payı daha da artıracak ve dünyada inşallah birinci sıraya gelecektir.” diye konuştu.
“Türkiye turizmde çok köklü bir tarihe sahiptir”
AK Parti Sakarya Milletvekili Ertuğrul Kocacık, “Türkiye, dünyanın en güçlü turizm potansiyeline sahip ülkelerinden birisi.” dedi.
Turizm denildiğinde uzun yıllar ilk akla gelenin sahiller olduğunu, Türkiye’nin diğer turizm potansiyellerini de yıllar içerisinde ortaya çıkarmayı başardığını ifade eden Kocacık, “Türkiye turizmde çok köklü bir tarihe sahiptir. Bizler tarih boyunca insanlığın ortak mirasına çok büyük katkılar sağlamış bir medeniyetin evlatlarıyız. Coğrafyamızda yer alan tarihi eserler de turizmin ayrılmaz bir parçası olarak dikkati çekmektedir. İnanç turizmi bakımından da ülkemiz çok stratejik bir konumda bulunmaktadır. Birbirinden farklı kültürlerin temsilcileri kendi açısından değerli gördükleri bölgeleri ziyaret etmektedirler. Bu ziyaretleri hep fırsat olarak değerlendirmeliyiz.” dedi.
Dünyada turizm denildiğinde artık sadece ülkeler arasındaki rekabetten söz edilmediğini, artık şehirlerin birbirleriyle yarıştığı bir dönemin başladığını anlatan Kocacık, dünya genelinde bazı şehirleri ziyaret eden turist sayısının birçok ülkeyi ziyaret eden turist sayısından daha fazla olduğunu, bu açıdan şehirler arasında yaşanan rekabetin çok farklı boyuta ulaştığını dile getirdi.
Türkiye’nin sağlık ve termal turizminin yanı sıra kış, yayla, kongre, rafting turizmi gibi çok farklı alanda da iddialı olduğunun altını çizen Kocacık, “Bu da turizmde ne denli çeşitliliği yakaladığımızı gösteriyor.” diye konuştu.