2023 yılını Gazze’ye ölüm yağdırmakla geçiren işgalci İsrail’in ekonomisi ağır darbe aldı. 7 Ekim’de Hamas’ın başlattığı Aksa Tufanı Operasyonu sonrası çocuk, yaşlı ayırt etmeden sivilleri katleden İsrail’in 2023 yılı karnesi ekonomik ve politik krizlerle dolu. İsrail Başbakanı Binyamin Netenyahu’nun kurmakta güçlük duyduğu hükümeti ise İsrailli vatandaşların protestolarının ana hedefi oldu. Tartışmalı “yargı reformu” ve Gazze Şeridi’ne sürdürdüğü yoğun saldırıları Netenyahu’ya olan öfkeyi arttırdı.
Tel Aviv, 2023’e, Merkez Bankasının yabancı yatırımlarda kazanılacak ivme ve para birimi şekelin gücüyle ülke ekonomisinin yüzde 4 büyüyeceği yönündeki beklentileriyle girmişti. Ancak 2023’ün ilk ayından itibaren İsrail, tartışmalı yargı düzenlemelerine karşı başlayan bir protesto dalgasının içine girdi. İsrail Merkez Bankası, “yargı reformları” ve Gazze’deki savaşla birlikte, büyüme oranını yüzde 2’ye düşürdü. Bu ise doğal nüfus artışı dikkate alındığında sıfır büyüme anlamına geliyor.
Geçen ay, New York merkezli JPMorgan Chase Bank, Gazze’de savaşın tırmanmasıyla birlikte, İsrail ekonomisinin bu yılın son çeyreğinde yıl bazında yüzde 11 daralabileceğini duyurdu.
Sene başında dolar/şekel kuru 3,46’dan işlem görürken protestoların başlamasıyla yaşanan değer kaybıyla birlikte kur 3,86’ya kadar geriledi.
Gazze’ye saldırıların başlamasıyla birlikte daha büyük bir düşüşe geçen şekel, ekim sonunda 4,08’den işlem gördü. Bu 2012’den bu yana yerel para biriminin gördüğü en düşük seviye oldu. Merkez Bankası, piyasalara dolar cinsinden likidite pompalayarak ve güçlü döviz rezervleri sağlayan diğer önlemlerle şekelin düşüşünü dizginledi ve şekel 3,64 seviyesinde sabitlendi. Şekel, bu haliyle bile sene başındaki seviyesine gelemedi.
Tel Aviv Borsası analistleri bu hafta, borsanın 2023 yılı raporunu küresel mali krizden bu yana kaydedilen en olumsuz rapor olarak nitelendirdi.
Tel Aviv Borsası, 25 Aralık’ta, yerel hisse senetlerinin 2023’teki performansının, yüksek faiz ortamına rağmen yaklaşık yüzde 20 artan büyük küresel hisse senedi endekslerinin performansından daha düşük olduğunu açıkladı.
Bu yılın başında yerel piyasalar, hükümetin önerdiği yargı düzenlemesine ilişkin artan siyasi belirsizlik ve hukuk sisteminde yapılması planlanan değişikliklerden duyulan korku nedeniyle gölgelendi.
Gazze’ye saldırıların arifesinde işsizlik oranı yüzde 3,2 seviyesine gerilese de savaşla birlikte iş piyasasında 950 binden fazla iş gücü kaybı yaşandı. 760 bin çalışan ve memur işlerine gidememeleri ya da ücretsiz izne ayrılmaları nedeniyle evlerine çekildi ya da orduya alındı. 90 bini inşaat sektöründe çalışan 170 bin Filistinli işçi de savaşın başlamasından bu yana İsrail’deki işlerine gidemedi.
Fitch ve Moody’s, kredi notunda düşüş beklentisiyle İsrail devlet tahvillerini gözetim altına alırken, Standard & Poor’s İsrail’in kredi notu görünümünü revize ederek durağandan negatife çevirdi. Bu durum Tel Aviv merkezli yatırımcıları olumsuz etkiledi. Standard & Poor’s 14 Kasım’da, 2,8 olan büyüme beklentisini savaş nedeniyle gelecek yıl için 0,5’e düşürdü. Fitch, 18 Ekim’de, Fitch jeopolitik riskler nedeniyle İsrail’in “A+” olan kredi notunu negatif izlemeye aldığını açıkladı.
Moody’s de 19 Ekim’de İsrail’in “A1” olan kredi notunu olası bir düşüş için incelemeye aldığını bildirdi.
Yemen’deki Husilerin, Babu’l Mendeb Boğazı’ndan geçen İsrail ile irtibatlı tüm gemileri hedef alacaklarını ilan ettikleri 18 Kasım’dan bu yana İsrail ekonomisi deniz ticareti açısından ek bir tehditle karşı karşıya kaldı. Husiler, 19 Kasım’da İsrail bağlantılı bir ticaret gemisi olan Galaxy Leader’a el konulduğunu ve Yemen sahillerine çekildiğini duyurdu. Husiler daha sonra tehditlerinin dozunu artırdı ve İsrail limanlarına giden tüm gemilerin Kızıldeniz’den geçmesine engel olacaklarını açıkladı. Böylece İsrail’in Eilat Limanı, sevkiyatların Akdeniz’e yönlendirilmesi nedeniyle gemilerin girmediği bir yere dönüştü. İsrail Gıda Sanayicileri Derneği, 25 Aralık’ta, Kızıldeniz’deki Husi tehditleri nedeniyle olağanüstü durumlarda ülkede gıda kıtlığı yaşanabileceği uyarısı yaptı. Dernek, yerel gıda üretiminin, İsrail’in gıda ihtiyacının yüzde 75’inden az olmamasını sağlayacak önlemler alınması çağrısında bulundu.