Yeşilçam emektarı İhsan Yüce 1929 yılında başlayan ve 1991 yılında son bulan 62 yıllık hayatına 169 film, 59 senaryo, 10 yönetmenlik çalışması sığdırdı. Hem oyuncu, hem yazar, hem yönetmen, ‘Ekmek Şarap, Sen ve Ben…’in unutulmaz şairi İhsan Yüce, aynı zamanda arkeolog, ressam ve heykeltıraştı.
İhsan Yüce, Kemal Sunal ve Tarık Akan’ın en yakın arkadaşı, Menderes Samancılar, Aytaç Arman gibi pek çok usta oyuncuyu da Yeşilçam’a kazandırdı.
Kafkasya Dağıstan göçmeni yedi çocuklu ailenin üç oğlundan biri olan Yüce, 23 Ocak 1929 yılında Elazığ’da doğdu.
Bir süre özel şirketlerde muhasebecilik yaptı. Sanat yaşamına 1952’de İzmir’de, Halk ve Çocuk Tiyatrosunda başladı. Bir sezonluk ömrü olan Bizim Tiyatro’yu kurdu. İhsan Yüce, 1965-1966 arasında Lale Oraloğlu Tiyatrosu’nda çalıştı. 1968 yılında üç arkadaşı ile birlikte Ankara Drama Tiyatrosu’nu kurdu. Bu tiyatroda “Suç ve Ceza ile Sahne Işıkları” isimli oyunları sahneledi ve ilgi gördü. Gen-Ar, Arena ve Direklerarası Tiyatrolarında çalışmalarını sürdürdü.
Altın Yumru filmi ile oyuncu olarak sinemaya geçti. Ertem Eğilmez’in yönettiği; filmlerde oyunculuğunu sürdürdü. Bu arada senaryo yazmaya başladı. Aslıer Film şirketini kurdu, senaristliğini, yönetmenliğini ve oyunculuğunu yaptığı “Hayat Cehennemi” adlı filmi çekti.
Yer aldığı filmlerde daha çok kız babası ya da muhtar olarak seyircinin karşısına çıkan İhsan Yüce, filmlerin arka planında hep sınıfsal çelişkilere yer vermeye ve bunu da gündelik hayatın doğallığı içinde aktarmaya çalışmıştı. İhsan Yüce filmlerindeki karakterlerin gerçekçiliği de aslında buradan geliyor.
Emekçiden yana olduğunu hiç bir zaman kamufle etmeden oyunculuğuyla hissettiren İhsan Yüce, rol aldığı Kibar Feyzo’nun senaryosunu da yazan isim…
Yüce gönüllü ve zarif biri olduğunu “Şairlere saygısızlık olur” diye yayınlamadığı şiirleriyle kanıtlanmıştı.
İhsan Yüce, 1991 yılında evinde geçirdiği kalp krizi sonucu aramızdan ayrıldığında onsuz kaldığına en çok üzülenlerden biri de kadim dostu Can Yücel olmuştu.
Cenaze namazından sonra mezarlığa gitmemesine şaşıran ve bunun sebebini soranlara “İnsan arkadaşını gömer mi yahu!” diye cevap verecek kadar üzgündür hem de…
Tam anlamıyla bir sanat adamı olan İhsan Yüce’nin bir kızı bulunuyor.
İhsan Yüce’nin hayatı “Gül Gibi Zabıta Dururken Kızını Çöpçüye Veren Adam” kitabında kaleme alınmıştır.